Yüzlerce Mail gruplarında bilinçli , bilinçsiz her türlü kişilerin elinde oyuncak olmuş Pomak olduğunu hisseden üyeler ..!! , herkes başka bir hava çalıyor , ortada bilimsel temellere dayanan doğru dürüst hiç bir veri yok. Birbiri ile alakasız kitaplar basılıyor , Kimileri Pomaklar için Arap kökenli derken , diğeri Çinlidir diyor. Bazıları Orta Asya kökenlidir, bir başkası yok efendim Konya dan giden yerli halk tezini savunuyor. Mail grupları ise tam bir keşmekeş. Kör Admin Tuttuğu , Topal admin yakaladığı Pomak soydaşı eklemiş grubuna. Habire ya Oryantal video lar ile göbek attırıyor. Olmadı Lokantaların günlük menülerini ezberletiyor. Birileri Devlet kuruyor, diğerleri uçuyor , dedim ya Kör Tuttuğu , Topal yetiştiği Pomak soydaşı ekliyor grubuna .. Tek kelime ile nooluyor yahu ?.
Pomak Halkının örgütlenme ve yeniden var olma Mücadelesi bin bir zorluğun ortasında doğdu, zorluğun ortasında yürüyor" Ve biraz da içe dönük bir söyleyiş içeren o yazımda zorlukları özetlemeye, nasıl bir ortamda bir şeyler yapıldığını anlatmaya çalışmıştım. Ama, "zorluk" dendiğinde salt koşullarla ilgili olanları sıralamak bir şeyleri eksik bırakmak anlamına geliyordu. Gerçekten de eksik kaldı. Çünkü koşulların yeterliliği ya da yetersizliğinin ölçüsü o koşullarda neyi yapmaya çalıştığınız, ufkunuzun ne kadar geniş olduğu ile ilgilidir. Ve bu ufkun genişliği oranında koşullar dardır, zorluklar yaşanır. Pomak Halkının var olma , kültürünü dilini , geleneklerini yaşatma , yeniden var etme mücadelesinde yeni bir söylemi, yeni bir yaklaşım tarzını yakalamak, bir dizi nedenden ötürü paslanmış olan kilitleri açmak Bu mücadele içinde var olan Pomak aydınların ifade etmekle yükümlü bulunduğu perspektifler dizisinin bir başka önemli boyutudur. Ancak zamana yayılan bir anlatım tarzı ile bazı şeyler ortaya konulabilmektedir. Bu Pomak Kültürü Mücadelesi döneminde Aradan geçen süreçler ve yaşanan pratik deneyimler neleri öğretmiştir, neleri öğretmemiştir?
Bu kadar çok harala gürele POMAKLAR İÇİN YENİ BİR KÜLTÜREL YOZLAŞMANIN AYAK SESLERİMİ ?
Dünden bugüne akıp gelen nedir? Ya da belki daha farklı bir bakış açısı denenebilir. Geçmişte de her şey bütünüyle farklı mıydı, yoksa "bugün" dediğimiz şey o geçmişte zayıf da olsa bir aykırı damar olarak Potansiyel bir açlık , bir özlememi vardı? , yoksa nesnel koşullar olgunlaşmış mıydı da Pomakların var olma mücadelesine girişildi . Bütün olumlu alternatifler mevcut muydu, diye sorulabilir. Derin bir sorgulamadır bu. Bir dönemin politik kalitesinin ve insan kalitesinin -ki her ikisi de Pomak halkının var olma , konusundaki açık içtenlikten kaynaklanır- önemi hiçbir şekilde inkar edilemez durumdadır. Bana Göre bir etnisitenin var olma kültür mücadelesi su şekilde aşamalara bölünebilir ve Kurgulanabilir. Bu konuyu başta daha anlaşılır olabilmesi için Şöyle açmamda yarar var: Politik stratejiler ve çizgi tespitleri esasen belli mevcut veriler üzerinden yapılan gelecek kurgulamalarıdır. Yani, akıp giden zaman belli bir noktada durdurulur ve Pomakların yaşadığı beş ülkenin o anda var olan iktisadi, politik, sosyal, kültürel vb. verileri üzerinden bir yorumlama yapılır, "gidişat" üzerine bu verilerden çıkarımlara gidilir. Başka bir deyişle gelecekteki Pomak örgütlemesi sürecinin nasıl gelişebileceği ve nasıl geliştirilebileceği üzerine öngörüler yakalanır. Ve bu öngörüler üzerine politik hareket formülasyonları kurulur.
Pomakların acılarla, Göçlerle , Katliamlarla , sürgünlerle dolu Tarihin tıkanıklık noktaları, keskin dönemeçleri olduğunu, bu dönemeçlerde uçların netleştiğini biliyorum. Bazılarının bu noktalarda -bugünkü düşüncelerinin seyrine göre bakılırsa Pomak Halkının Kültür mücadelesinde ve var olma savaşımında belirli uç noktalara belirli kişileri koyabileceğini düşünür ve öngörü olarak söyleriz. Ama durduk yerde, sırf biz bir çizgi koyup yürümeye başladık diye, bunun şerefine hainler ve kahramanlar yaratamayız. Böyle bir seviyesizliğe de dayanak bulunamaz. Herkes bir "hoşgörü"den söz ediyor. "Hoşgörü", "hoş görmek" fiilinden geliyor, her türden yanlışı es geçmeyi ilke edinmiş "derviş" tavrını çağrıştırıyor. Ben şahsım olarak, yanlışı hoş görmek derdinde ve niyetinde değilim. Derdim yanlışı hoş görmek değil, doğruyu kendi üzerimizde tekelleştirmemek, kendi iddiamızı bizzat tarihin yargısı yerine geçirmemektir.
Toplumsallığını kuramayan toplumlarda , dağınık yasayan Topluluklarda , devletsiz uluslarda Mücadele örgütlenme ve Kültürel var olma kavramları zaman zaman kör dövüşü şeklinde devam eden bir sürece girmesi kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu konu daha çok su kaldırır. Amaç; “Üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekse o başka bir sey. Pomak ulusunun varoluş davasındaki Kültürel diriliş Mücadelesini haklı buluyor ve destekliyorum. Bu konudaki hassasiyetim ise Pomak Kültürel diriliş Mücadelesinin kişi ve kişilikler üzerine entegre edilmeye eğilim göstermiş olması ve ekseninin şapmış olması kaygımdan kaynaklanıyor.
Bu yazılarım tamamen şahsi görüşlerimdir. Kimseyi zan altında bırakamam. Pomak ulusunun var olma , Pomak kültürünün yeniden diriliş Mücadelesinde Emeği gecen herkesi candan kutlarım. Bu sıcak uğraşın içinde her kesimden , her çeşit şahsiyet olacaktır. Eğer ellerini taşın altına koyabiliyorlar ise ne güzel.
İşte böyleee !!!!! Bu kadar çok harala gürele POMAKLAR İÇİN YENİ BİR KÜLTÜREL YOZLAŞMANIN AYAK SESLERİMİ Acaba?
''Önce ve sadece İnsan'' olduğunuzu hatırlayın. Geriye kalan her şeyi unutsanız da olur...
Atilla DOĞAN
Bizi Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile Haberiniz olsun .. Pomakbülteni Haber Portalı.