Pomaklar ile ilgi 1989 Bulgar Gizli belgeleri
Kitleler halinde Türkiye’ye gitme isteği düşmanlık olarak değil, normal bir süreç olarak değerlendirilsin. Bölgelerde, işletmelerde, grup halinde çalışanları gönderirken daha dikkatli, nazik olunmalı, gerek görüldüğünde coşkuyla karşılanmalı.
Belgede Türkler özellikle Türk milliyetçileri ve dindarlar kastedilerek şu ifadelere yer verilmekte
Geçmişte ve şimdi tanınmış milliyetçiler ve fanatikler, zorunlu olarak yerleştirilenler ve yargılananlar, yasa dışı grup üyeleri, liderleri, kitlesel gösterilerin ve kargaşaların en aktif örgütleyicileri ve katılımcıları tespit edilsin. Öylelerine bir an önce pasaport verilsin ve Türkiye’ye gitmeleri sağlansın. En azılı milliyetçiler Türkiye’ye gönderildikten sonra bir daha Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’ne dönmelerini yasaklayan belge çıkarılsın.
Milliyetçileri ve kışkırtıcıları caydırmak adına haklarında düşmanlık veya suç oluşturan eylemleri ile ilgili yeterli delil olan şahıslar soruşturulsun ve mahkemeye verilsin.
Türk asıllı ajanlarla ilgili ise şu ifadeler kullanılmakta:
Merkez birlikleri, il ve ilçe idareleri, ajanların bulunduğu yerleri tahkim etmek ve ajanları doğru yönlendirmek için gerekli önlemleri alsın.
Yaratılan durum karşısında ajanlarla amaca yönelik çalışılsın, ajanların güvenleri kazanılsın, halkın meydana getirdiği süreci kontrol etmeleri ve milliyetçilerin ve fanatiklerin eylemlerini deşifre etmek ve faaliyetlerine engel olmak için belirli görevler verilsin.
Tanev, İçişleri Bakanlığı organlarına pasapost dilekçesi verenlerden mahkȗmiyet belgesi istenmemesini emrediyor. Ancak 1984-89 yıllarında silȃh zoruyla ad değişimine, Türkçenin ve ibadetin yasaklanmasına karşı çıktığı için yargılananlara ve mahkȗmiyeti henüz sona ermemiş kişilere pasaport verilmemesi emrediliyor.
Pasaportların verildiği sırada kamu düzenini bozanlara pasaport verilmemekle kalmayacağı, hukukȋ olarak yagınacakları da belirtiliyor.
Sanayi ve tarım alanlarında üretimini tamamlamayanlara da pasaport verilmemesi emrediliyor.
Gizli belgede “Kitlesel eylemlere izin verilmesin” deniyor.
Devlet memurlarının rüşvet, yolsuzluk olaylarına bulaşmasına ve çıkacak olası kaosa karşı önlen alınması konusunda uyarılıyor.
POMAKLAR KONUSU
Her ne kadar Bulgaristan Avrupa Birliği yolunda attığı adımlarla gelecek için umut verse de, totaliter rejim döneminde izlediği “birleştirip kaynaştırma politikasını” bu defa baskı ile değil, ama AB normlarını sübjektif bir şekilde yorumlayarak sürdürdüğünü düşünmek mümkündür.
Pomakların menşei konusunda her kafadan bir ses çıkıyor. Bulgarlar Bulgar olduklarını, Yunanlar en eski Yunanlar olduklarını, Türkler ise Türk olduklarını savuna gelmektedir. Ancak Pomakların çok büyük bir kısmı ( dönek olmayanlar ) kendilerinin sadece Pomak olduğunu çok net bilmektedir.
Pomakların tarihi Konusunda yalanlar saptırmacalar bitmek bilmiyor. Bu yalanlara bir örnek verelim.. Pomaklar 11, Yüzyılda Orta Asya'yı terk ederek, Ukrayna ve Romanya üzerinden Bulgaristan'a gelen Kumanların devamıdır. Pomaklar ilk olarak Bulgaristan'ın Tuna Boyu ve Dobruca bölgelerine, daha sonra güneye inerek Rodoplar ve Makedonya'nın doğu kesimlerine yerleşmişlerdir. Bugün Rodoplar ve Pirin bölgelerinde ikâmet etmekte olan Pomaklar, bunun dışında Bulgaristan'ın kuzeyindeki Lofça, Plevne, Teteven; Orta Bulgaristan'da Filibe vilâyetlerinde küçük gruplar hâlinde yaşamaktadır. Bu ve benzeri yalan tarihler uydururarak Pomakları eriterek, asimile ederek yok etmek icin bilinçli olarak yaygınlaştırılıyor.
Yunanistan ve Bulgaristan’ın, Pomakların kendi etnik gruplarına mensup olduklarına yönelik iddiasının hiçbir bilimsel dayanağı yoktur.
Pomak dili Pomakçada tek Türkce kelime bile bulunmaz. Sonradan gelme birkaç arapca ve Türkçe kelimeler eklenmiştir.. Pomak kültürünün de Yunan, Bulgar, Makedon kültürleri ilede bağı yoktur.
Pomaklar Bulgar olsalardı Nisan 1876'da Osmanlı yönetimine karşı başlayan Bulgar ayaklanmasında Bulgarların yanında yer alırlardı . Kezâ 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlı yanlısı ve Bulgar karşıtı tavırlarını sürdürmüşlerdir.
Daha sonra 1938 yılında "Rodina Kardeslik Cemiyetinin" kurulması ile Pomaklar için ikinci zor dönem başlamıştır. Bu cemiyet, Pomakların Bulgarlarla aynı soydan geldiklerini ileri sürerek, kardeş oldukları tezini işlemiştir .
1944'te 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Bulgaristan'da kurulan rejimin ilk yıllarında yumuşama olsa da, şartlar daha sonra eskisinden daha sert hale gelmiştir.
1945-49 yılları arasında Bulgaristan-Yunanistan sınırına yakın yerlerde yaşayan Pomaklar Bulgaristan'ın iç kesimine zorla sürgün edilmişlerdir.
1950 yıllarında Pomak köylerinin giriş ve çıkışları izne tabi tutulmuştur. Bu uygulama 1992'ye kadar devam etmiştir.
1950-55 yılları arasında isim değiştirme kampanyaları yeniden hız kazanırken, bu uygulamanın devamı olarak Pomaklar, 1956’daki nüfus sayımları Bulgar olarak kayda geçmislerdir.
1964 yılında bu uygulamadan vazgeçilerek 130.000 Türke isimleri iade edilse de, 1970’te Pomakların isimlerinin değiştirilmesine yeniden başlanmıştır.
O dönemde Meriç baraji gölünde 1000 kişinin cesedi toplu hâlde ortaya çıkarılmıştır. Olayı dünya kamuoyuna, Yugoslavya Televizyonu duyurmuştur. 1978 yılına kadar Pomak katliâmları devam etmiştir.
1978’de Pomakların yaşadığı bölgelere girişi yasaklanmıştır. Bulgaristan’da ve diger ülkelerde Pomak kimliği 120 yıldır reddedilmektedir.
Bizi Facede sosyal Medyada Takip edin.Pomaklar hakkinda her seyden an itibari ile Haberiniz olsun
Kaynak Internet sitelerinden paragraf alintilari