Milli mücadelenin isimsiz kahramanları çoktur.Bunlar tarihe geçenler ve tarihe geçme imkanını bulamayanlar olarak iki kategoride değerlendirebilinir.
Örneğin Salih Aga milli mücadele tarihine geçmiş önemli şahsiyetlerden biridir.
Fuat Balkan anılarında şöyle diyor.
Balkan harbinden beri Bulgar idaresine boyun eğmeyerek dağlarda çetecilik, eşkiyalık yapan grupları tümüyle etrafımda toplamaya teşebbüs ettim.
Kara Cehennem namında dağlarda gezen üç gurup ile bizzat faaliyet gösterdikleri yerlere giderek anlaşıp hepsini emrim altına aldım o ana kadar hiç bir kuvvetin itaat etmemiş hiç bir emir tanımamış olan bu eşkiya ruhlu adamlar kendilerine memlekete hizmet edeceklerini anladığım anda bir an bile tereddüt etmeden Vatana vazifemiz canımıza kurban diye maiyetlerindeki kuvvetlerle beraber ve ittifakla gelip müfrezelerime katıldılar. Diyordu.
Milli mücadele yıllarında Yüzbaşı Fuat Balkan Ankara Hükümeti'nin emriyle Batı Trakya da görevlendirilmişti.
Bu görevde de Bulgar ve Türk milli davası için ortak hareket edilecekti.
Fuat Balkan'ın müfrezelerine katılan milislerden biri de, nam-ı değer Kurucka Salih Aga ve kardeşleriydi.
Bu mücadelede Salih Aga, Mesta Karasu nehrine akan dereler üzerindeki demir yollarını ve köprüleri havaya uçurmak telgraf tellerini kesmek, kervanları vurmakla görevlendirilmişti.
Salih aga ve kardeşleri Rodop dağlarında kahramanlık destanı yazmışlardı.
Emre Gündüz ( Torun ) Salih Aga'nın Mesta Karasu Nehri üzerindeki demir yollarını ve köprüleri dinamitle tahrip ettiğini övgüyle söylemektedir.
5 Haziran 1919 dan, 20 Temmuz 1923 yılına kadar ( Dört sene, kırk beş gün ) süren çatışmalarda birçok kişi yaşamını yitirir, sağ kalanlarda görev bitiminde memleketlerine dönecektir.
Milis kuvvetlerinde görev alan bir çok kişi Türkiye topraklarına göç etmek mecburiyetinde kalır.
Örneğin Şeremetoğulları ( Pomak ) Edirne iline iskan edilirken, Salih Aga'nın yolu Kırklareli Armağan ( Hedye ) köyüne düşer.
Milis kuvvetlerinde görev alan Armağan ( Hedye ) köyünden Pomak Adem Aga bu konuda etkili olmuşmudur bunu bilemiyoruz.
Resmi olarak 1924 yılında eşi ve 5 çocuğu ile birlikte Armağan ( Hedye ) köyüne iskan edilir.
Salih Aga’nın eşi Kebire hanım ve Hasan, Salih, Yusuf, Kebire, Kadife adlı beş çocuğu ile yaşamlarını Armağan ( Hedye ) köyünde sürdürecektir.
Milis kuvvetlerinde görev yapan diğer kardeşler ise Devin'de ( Dövlen ) kalır, arazileri evleri korumak amaçlı.
Armağan ( Hedye ) köyünün muhtarlığına bağlı lahanalık diye bilinen bir tarlayı ilk yerleşim cilerden bir köy kabadayısı tek başına işlemektedir.
Kurucka Salih Aga’da yok öyle yağma herkesin burası diyerek dönüşümlü veya parsele bölün mesinden yana tavır koyunca, tarla elden gidiyor düşüncesi ile tarlayı işleyen köy kabadayısı azılı bir katil bulur, birini öldürtmek istediğini söyler fakat tetikçi öldüreceği kişinin Kurucka Salih Aga olduğunu öğrenince ben onu öldüremen çok çevik ve kuvvetli biri deyice, köy kabadayısı o zaman bu işi ikimiz birlikte hallederiz diyerek, Düz Orman köyü cıvarında pusu kurularak Salih Aga'yı arkasından vururlar. Köy kabadayısı ve işbirlikçisi işini bitirdikten sonra Yancıklar ( Ataköy ) köyünden telaşlı bir şekilde geçerken köylüler bu kişilerin hareketlerinden şüphelenerek silah sesinin geldiği yere koştuklarında atının yanı başında arkasından vurulmuş bir şekilde yerde yatan Salih Aga’yı bulurlar.
O güne kadar Salih Aga'nın önemli kişilerle bir ilişkisi olduğunu bilmeyen köy kabadayısı ve işbirlikçisi 2 gün sonra yakalanır.
Verem hastalığının yaygın olduğu bir dönemde köyde kazılan bir kireçli çukura Salih Aga'nın eşi Kebire hanım emri üzerine köy kabadayısı ve işbirlikçisi ilk önce boğulur daha sonra hastalık bahane edilerek çanlı çanlı kireçli çukura atılır.
Köy kabadayısının ailesi de kan davası sürüp gitmesin diye ilk önce Trakya'da farklı bir yerleşime akabinde de Bulgaristan'a geri gönderilir.
Bu gün Salih Aga’nın kızı Kebire'nin çocukları 1980'lerde kurdukları mandıra işletmesinde Alkan peynirlerini üretmekte, ünleri ve marka değerleri pek yüksek.
Salihi Aga'nın en büyük oğlu Hasan ise 1950'lerde ticarete atılmış mandıra işletmeciliği ve Hububat tüccarlığı yapmış.
Günümüzde aile fertleri Gündüz peynircilik markasıyla günde 100 ton süt işlemekteler 1950'lerden günümüze kadar gecen sürede ünleri ve marka değeri çok yükselen bir firma haline gelmiş.
Kuruckalar da anlaşılacağı gibi iki adet peynir işletmesi var.
Hasan'ın oğlu Salih Gündüz ise Bursa Karacebey'e yerleşmiş aile fertleri bir dönem sonra
( 1968 ) Bursa'ya giderek bazen tekstilci olmuşlar, bazen inşaatçı, bazen masa sandalye imalatı yapmışlar kısaca ticaretle uğraşmışlar.
Aile bir dönem Armağan ( Hedye ) ve İnegöl Yenice Beldesine git gelleri olsada yaşamlarını Bursa'da sürdürmektedirler.
Salih Gündüz'ün torunu olan Emre Gündüz bey bunlardan biridir.
Yaşamı kısa süren ama milli mücadele döneminde önemli bir yeri olan,
Salih Aga'yı saygıyla anıyoruz.
Mekanı cennet, ruhu şad oIsun.
Salih Aga
- Orta boylu (175 cm),
- Vücut yapısı hafif toplu.
- Ölüm tarihi, 15.05.1929
- Baba adı, Hüseyin, Devin kazasından
- Anne adı, Emine 01.07.1879 Filibe ( Plovdil ) doğumlu.
- Kuruckalar, Devin'in en büyük ailelerinden biri.
- Fotoğraf, tahmini 35 yaşlarında Armağan ( Hedye ) köyünde çekilmiş.